Yeni bir araştırma, ev içi yatırım kararlarının çoğunlukla erkekler tarafından verildiğini ve bunun, kadınların finansal güvencesini zedelediğini ortaya koyuyor.
Evli ya da birlikte yaşayan çiftlerin maddi konularda ortak karar aldığı düşünülse de, yeni araştırmalar bunun gerçeği tam yansıtmadığını gösteriyor. University of Essex’ten Ran Gu’nun öncülüğünde Avustralya, Almanya ve ABD’de yürütülen araştırma, çiftler arasındaki yatırım kararlarının çoğunlukla erkekler tarafından alındığını ortaya koyuyor. Araştırmacılar, bu durumu açıklarken yalnızca gelir düzeyine değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet normlarının etkisine dikkat çekiyor. Kadınlar genellikle daha temkinli yatırım eğilimindeyken, karar sürecinde erkeklerin daha baskın olması, kadının mali tercihlerini gölgede bırakabiliyor. Bu tek yönlü kontrol, çiftlerin ortak refahını artırmak yerine, kadınların finansal güvensizliğini derinleştirebiliyor.
Risk anlayışı farklı ama karar baskın
Araştırma kapsamında, çiftlerin risk toleransları analiz edildiğinde, kadın ve erkeklerin yatırım tercihleri arasında büyük farklar olduğu görülüyor. Kadınlar daha güvenli, uzun vadeli yatırımları tercih ederken; erkekler daha riskli ve yüksek getirili seçeneklere yöneliyor. Ancak farklı görüşler olsa da, son sözü çoğunlukla erkek partner söylüyor. Verilere göre, ortalama bir Avustralya hanesinde yatırım kararlarındaki erkek etkisi yüzde 60 oranında. Bu oran Almanya’da yüzde 69, ABD’de ise yüzde 61’e kadar çıkıyor. Dahası, erkeklerin yatırım kararlarında daha sık hata yaptığı ve daha düşük performans sergilediği belirtilse de bu, karar gücünü etkilemiyor.
Toplumsal roller kararları şekillendiriyor
Araştırmaya göre bu güç dengesizliği sadece bireysel niteliklerden değil, esasen toplumsal cinsiyet rollerinden kaynaklanıyor. Erkeklerin ‘finansal lider’ olarak görülmesi, kadınların ise daha çok ev içi harcamalarla özdeşleştirilmesi, kadınların yatırım kararlarında geri planda kalmasına neden oluyor. Kadının yaşı, geliri ya da eğitimi daha yüksek olsa bile, geleneksel rollerin baskınlığı çoğu zaman erkek tarafının finansal kontrolünü sürdürüyor. Kadının kendi hak ve fikirlerini geri plana itmesi de bu normların etkisinin ne kadar derin olduğunu gösteriyor.
Eşitlik için iletişim ve rol değişimi şart
Finansal eşitlik yalnızca gelirde değil, kararda da başlar. Kadınların yatırım sürecine etkin şekilde katılması, sadece bireysel refahları için değil, tüm ailenin mali güvenliği için gereklidir. Araştırmacılar, çiftlerin finansal hedeflerini ve risk algılarını açıkça konuşmalarını öneriyor. Bu sayede kararlar daha dengeli, çözümler daha kalıcı hale gelebilir. Aynı zamanda, toplumsal cinsiyet normlarının sorgulanması ve değişmesi, sadece bireysel evlerde değil, toplum genelinde finansal eşitliğin önünü açacaktır. Paranın kimden çıktığı kadar, kimin nasıl yönettiği de önemlidir.