İş sağlığı ve güvenliği uygulamaları, çoğu zaman ‘herkese aynı’ yaklaşımıyla tasarlansa da kadın çalışanlar için bu eşitlik adil olmayabilir.
İş sağlığı ve güvenliği (İSG) uygulamaları, çoğunlukla cinsiyet farklarını göz ardı eden genel standartlara dayanıyor. Ancak kadın çalışanlar, fiziksel, psikososyal ve ergonomik açıdan erkeklerden farklı risklerle karşı karşıya. Bu farklılıkların dikkate alınmaması, kadınların iş yerinde daha fazla sağlık sorunu yaşamasına ve iş kazalarına maruz kalmasına neden olabiliyor.
Hamilelik ve doğum sonrası dönemde düzenleme şart
Kadınlar, özellikle sağlık, tekstil ve hizmet sektörlerinde yoğun olarak istihdam ediliyor. Bu sektörlerdeki işler, tekrarlayan hareketler, uzun süre ayakta kalma ve ağır kaldırma gibi fiziksel zorluklar içeriyor. Kadınlar, erkeklere kıyasla daha az kas gücüne sahip olduklarından, bu tür işler kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarına daha yatkın hale getiriyor. Ayrıca hamilelik ve doğum sonrası dönemlerde özel koruma ve düzenlemelere ihtiyaç duyuyorlar.
Kişisel koruyucu donanım ve ergonomi
İş yerlerinde kullanılan kişisel koruyucu donanımlar (KKD), genellikle erkek beden ölçülerine göre tasarlanıyor. Bu durum, kadınların kişisel koruyucu donanımları etkili bir şekilde kullanamamasına ve dolayısıyla yeterince korunamamasına yol açıyor. Ergonomik düzenlemelerin cinsiyet farklarını gözetmeden yapılması, kadınların iş yerinde daha fazla zorlanmasına ve sağlık sorunları yaşamasına neden olabiliyor.
Psikososyal riskler ve ayrımcılık
Kadın çalışanlar, iş yerinde cinsel taciz, mobbing ve ayrımcılık gibi psikososyal risklere daha fazla maruz kalıyor. Bu tür olumsuz deneyimler, kadınların iş tatminini azaltırken mental sağlıklarını olumsuz etkiliyor ve iş gücü verimliliğini düşürüyor. Ayrıca kadınların iş yerinde yükselme ve liderlik pozisyonlarına gelme şansı da bu tür ayrımcılıklar nedeniyle sınırlanabiliyor.
İşte mevzuat ve politika önerileri…
Kadın çalışanların karşılaştığı risklerin azaltılması için şu adımlar önerilebilir:
Cinsiyete duyarlı risk değerlendirmesi: İş yerlerinde risk değerlendirmeleri yapılırken, kadınların özel ihtiyaçları ve risk faktörleri dikkate alınmalı.
Ergonomik düzenlemeler: İş ekipmanları ve çalışma ortamları, kadınların fiziksel özelliklerine uygun şekilde tasarlanmalı.
Eğitim ve farkındalık: Kadın çalışanlara yönelik İSG eğitimleri artırılmalı ve bu eğitimlerde cinsiyete özgü riskler ele alınmalı.
Ayrımcılıkla mücadele: İş yerlerinde cinsiyet temelli ayrımcılık ve tacizle mücadele için etkin politikalar ve şikâyet mekanizmaları oluşturulmalı.
İş yerinde genel verimliliğin artması için önemli
İş sağlığı ve güvenliği uygulamalarında cinsiyet eşitliğini sağlamak, sadece kadın çalışanların korunması açısından değil, aynı zamanda iş yerinde genel verimliliğin artırılması için de önemli. Kadınların karşılaştığı özel risklerin tanınması ve bu risklere yönelik önlemlerin alınması, daha adil ve güvenli bir çalışma ortamı yaratılmasına katkı sağlayacaktır.
Kaynaklar:
İŞ GÜVENLİĞİNDE TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ. Meslek Hastalığı. https://www.meslekhastaligi.org/is-guvenliginde-toplumsal-cinsiyet-esitsizligi/
İş Sağlığı ve Güvenliği Açısından Kadınlar ve Gençler. DergiPark. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2691388
Gender Disparities in Workplace Safety for Women. SafetyStratus. https://www.safetystratus.com/blog/understanding-gender-disparities-a-closer-look-at-workplace-safety-for-women/
Kadın işçi sağlığı, işçi sağlığı sorunudur. Kadın İşçi. https://www.kadinisci.org/kadin-isci-sagligi-isci-sagligi-sorunudur/
Güvenlik Kültürü ve İş Sağlığı Güvenliği Konusunda Kadın Çalışanların Farkındalığı: Tekstil Sektörü Üzerine Bir Çalışma. ResearchGate. https://www.researchgate.net/publication/378979051_Guvenlik_Kulturu_ve_Is_Sagligi_Guvenligi_Konusunda_Kadin_Calisanlarin_Farkindaligi_Tekstil_Sektoru_Uzerine_Bir_Calisma