Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayınladığı ‘İstatistiklerle Kadın 2024’ raporu, kadınların toplumdaki yerini rakamlarla ortaya koyuyor. Nüfustan eğitime, iş gücünden siyasete kadar farklı alanlarda derlenen veriler, kadınların karşı karşıya olduğu eşitsizlikleri tarafsız biçimde gözler önüne seriyor.
Nüfus ve yaşam süresi
Türkiye nüfusunun yarısını kadınlar oluşturuyor. 2023 sonu itibarıyla nüfusun yüzde 50.02’si kadın, yüzde 49.98’i erkek. Ancak yaşam süresine bakıldığında tablo farklılaşıyor. Kadınların doğuşta beklenen yaşam süresi 80 yıl, erkeklerde ise 74.7 yıl. Sağlıklı yaşam beklentisi ise kadınlarda 56.3 yıl, erkeklerde 59 yıl.
Eğitim
Eğitimde kadınların görünürlüğü artarken üst düzeyde temsil hâlâ sınırlı. 2023–2024 Eğitim-Öğretim yılında devlet üniversitelerinde görev yapan rektörlerin yalnızca yüzde 3.9’u kadın. İlköğretimden yükseköğretime kadar okullaşma oranlarında ilerleme kaydedilse de yönetici pozisyonlara yansıması oldukça düşük.
İş gücü ve ekonomi
Kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 35.8 iken erkeklerde bu oran yüzde 71.2. Ekonomide de benzer bir tablo görülüyor. Borsa İstanbul’da işlem gören en büyük 50 şirketin yönetim kurullarındaki kadın üye oranı yüzde 19.4 seviyesinde. Kadınlar iş gücü piyasasında hem sayıca daha az yer alıyor hem de karar mekanizmalarında daha düşük oranda temsil ediliyor.
Siyaset ve karar alma
Siyasette kadınların temsil oranı sınırlı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kadın milletvekili oranı yüzde 19.9 iken Avrupa Birliği ortalaması yüzde 33.6. Yerel yönetimlerde ise bu oran daha da düşük. Belediye başkanlarının sadece yüzde 3.3’ü kadın. Bu veriler, kadınların karar alma mekanizmalarındaki sınırlı görünürlüğünü ortaya koyuyor.
Sağlık
Kadınlar erkeklerden daha uzun yaşıyor ancak daha az yılını sağlıklı geçiriyor. Türkiye’de anne ölüm oranı 100 bin canlı doğumda ortalama 13.5 iken Avrupa Birliği ortalaması 6.0. Bu durum, sağlık hizmetlerine erişim ve yaşam koşullarındaki farklılıkları işaret ediyor.







