Dünyanın hemen her yerinde hüküm süren ücret eşitsizliği, koronavirüs pandemisinin ekonomik etkilerini en çok kadınların hissetmesi sonucunu doğurabilir.
Koronavirüs sebebiyle birçok kadın bir süredir evden çalışıyor. Buna ek olarak, hâlâ kadın işi olarak görülen birçok şeyi de onlar üstleniyor. Bu durumu değiştirmenin tek yolu; sorumlulukları paylaşmak.
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, cinsel sağlık, üreme sağlığı ile haklarının korunması ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin teşvik edilmesi için ‘Toplumsal Cinsiyet Perspektifinden COVID-19’ başlıklı bir bilgi notunu kamuoyuyla paylaştı.
BM Kadın Birimi koronavirüs salgınına karşı yürütülen çalışmalarla ilgili olarak 10 soruluk bir liste yayınladı ve karar vericileri bu sorular üzerinde düşünmeye davet etti.
BM Kadın Birimi, koronavirüsle mücadelede kadınların içinde bulunduğu duruma dikkat çeken bir bildiri yayınlayarak, hızla hayata geçirilmesini istediği bir dizi öneri sıraladı.
Covid-19 ile ilgili rakamlar, kadınların virüse yakalanma ve mücadele konularında erkeklere oranla daha avantajlı olduğunu gösteriyor.
Kadınların günlük hayatta karşılaştıkları en önemli sıkıntı, birçok işi tek başlarına üstlenmek değil. Onlara tükenmişlik getiren asıl konu; zihinsel yük. Fiziksel çaba gerektiren konular kadınlar için sorun değil. Sorun; proje yönetiminde yalnız kalmaları.
Birleşmiş Milletler tarafından her yıl yayınlanan ‘Ülkelerin Mutluluk Endeksi’nin 2020 sonuçlarına göre; dünyanın en mutlu ülkesi Finlandiya. Peki Finlandiyalıları bu kadar mutlu eden ne?
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekmek için Equiterra adında ütopik bir ülke yarattı. UnWomen şimdi herkesi, her alanda özgürlük ve eşitliğin var olduğu bu hayali ülkenin gerçeklerini anlamaya ve yaygınlaştırmaya davet ediyor.
TSKB ve AFD’nin, her yıl Kadınlar Günü haftasında düzenlediği fırsat eşitliği ve kadın istihdamı temalı konferansı, bu yıl, “Sosyal Perspektiften İş Yaşamında Kadın” başlığıyla gerçekleştirildi.













