Ediz Günsel
Yönetim Kurulu Başkanı
Değerli Üyelerimiz,
Bu yıl 11-22 Kasım 2024 tarihleri arasında Bakü’de düzenlenen BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı COP29 iki günlük uzatmanın ardından 24 Kasım’da tamamlandı. Biz de bu önemli konferansı yerinde takip ederek iklim kriziyle mücadelede atılan somut adımlara tanıklık ettik; “Yeşil Zeka: Al Küresel İklim Eylemini Nasıl Yönlendirebilir?” ve “Şeffaflık ve Yeşil Dönüşüm” konulu iki panelde aktif şekilde yer aldık. Bu yılki COP’un teması “Küresel dışarıda bırakmadan yeşil dönüşümü” vurgusu ile iklimle mücadelede eşitlik ilkesine işaret ediyordu. Ayrıca, COP29 bilindiği üzere yeni döneme ışık tutacağından masaya yatırıldığı için “Finans COP’u” olarak da adlandırıldı.
COP29’un belki de en dikkat çekici gelişmesi, gelişmiş ülkelerin 2035’e kadar gelişmekte olan ülkelere yıllık 300 milyar dolar fon sağlama taahhüdü vermesi, hatta bu rakamın yıllık 1,3 trilyon dolara çıkarak kalıcı hedefle olması küresel iş birliğinde yeni bir dönemin habercisi oldu. Bunun yanı sıra, Paris Anlaşması’nın 6. Maddesi’nin karara bağlanması, karbon piyasaları için dev bir adım niteliği taşıyor. Bu kararın 2050’ye kadar 1 trilyon dolarlık bir yatırım potansiyeli yaratması bekleniyor. Uzun yıllardır süren bu müzakerelerin sonuç vermesi, hepimiz için umut verici bir gelişme oldu.
Organik atıklardan kaynaklanan metan emisyonlarının azaltılması konusu zirvede öne çıkan bir diğer önemli başlıktı. Dünyanın metan gazı salımının büyük bir kısmını temsil eden 50 ülkenin bu konuda taahhütte bulunması, iklim krizinde mücadelede önemli bir adım olarak görülüyor. Özellikle sanayi kaynaklı metan salımının azaltılmasının iklim krizinin çözümünde kritik bir maliyet getirici unsur olmadan %20’sini oluşturması, bu alanın etkisini ortaya koyuyor.
Türkiye olarak zirveye güçlü bir vizyonla katıldık. Net Sıfır Emisyon Hedefi ve uzun vadeli iklim stratejimizle güçlü bir vizyon ortaya koyduk. Bu bağlamda Türkiye’nin 2053’e kadar yenilenebilir enerji kaynaklarını %50 oranında arttırma ve birincil enerji arzının %80’ini temiz kaynaklardan karşılama hedefi gerçekten önemli bir adım. Elektrikli araçların yaygınlaşması, yenilenebilir enerji yatırımlarındaki artış ve sanayinin yeşil dönüşü ile de fosil yakıtlardan çıkış sürecinin hızlanması gerektiği açık. Bununla birlikte, ilk Biennial Transparency Raporu’muzu ortaya koyduğumuz bu zirvede, iklim şeffaflığı ve güvenilirliği ile ilgili taahhüdümüzü bir kez daha gösterdik.
Dijital dönüşüm ve iklim kriziyle mücadeledeki rolü ise zirvede bizlere heyecan verici yeni fırsatlar sundu. 75 hükümet ve 1.100 dijital teknoloji liderinin imzaladığı Yeşil Dijital Eylem Deklarasyonu, sürdürülebilirlik için teknoloji ile yepyeni bir sayfa açtı.
SKD Türkiye olarak COP29’da düzenlediğimiz “Yeşil Zeka: Yapay Zeka Küresel İklim Eylemini Nasıl Yönlendirebilir” panelimizle yapay zekanın iklim mücadelesindeki rolünü kamu, özel sektör ve akademi ekseninde derinlemesine ele alırken, zaman dengesizliğine dikkat çektik. Diğer panelimizde ise “Şeffaflık ve Yeşil Dönüşüm” sürecinde kurumların yeşil dönüşüm vizyonlarının güçlenmesinde şeffaflığın ne denli etkili olduğunu, bu dönüşüm sürecinde sürdürülebilir beyanların en temel unsurlarından biri olduğuna dikkat çektik.
SKD Türkiye olarak, sürdürülebilir kalkınma yolculuğumuzda çevresel, sosyal ve yönetişim dönüşümlerini bir bütün olarak ele almayı ve sürdürülebilir iş modellerini geliştirmeyi önceliklendirmeye devam edeceğiz.
İş dünyasının ve ekonominin yapı taşlarının değiştiği bu ikiz dönüşüm çağı riskler barındırmasının yanında önemli fırsatlar da sunduğunu düşünüyorum. Bu anlamda dönüşüme öncü cesaretli adımların gerek Türkiye’yi gerekse Türk iş dünyasını önemli bir oyuncu haline getirebilir.
Bildiğiniz gibi Türkiye COP31’e ev sahipliği yapmak için aday oldu. Ülkemizin, coğrafi ve stratejik konumu sayesinde kuzey ile güney yarımküreyi ve gelişmiş ile gelişmekte olan ülkeler arasında bir köprü kurarak küresel iklim eylemini hızlandırabileceğine inanıyor, bu süreci yakından destekliyoruz.
SKD Türkiye olarak, iş dünyasının yeşil dönüşüm yolculuğunda sizlerin birikimi ve ortak aklı bizim için büyük bir mutluluk. COP29’un ardından yıl boyunca hem ulusal hem de uluslararası platformlarda gelişmeleri aktarmaya, deneyimlerimizi sizlerle yeniden bir araya gelmeyi planlıyoruz.
Geleceğin sürdürülebilir bir dünyası için attığımız her adımda sizlerin katkılarınız için teşekkür ediyoruz. Sizlerin katkılarıyla, daha yaşanabilir bir dünya için birlikte çalışmaya devam edeceğiz.
Saygılarımla,
Ediz Günsel
Yönetim Kurulu Başkanı
