SKD Türkiye

Bildirim Çanı

EN

Reporting Matters Türkiye 2017 Raporu

Yayın Tarihi
Temmuz 2018 

Yayın Tipi
Rapor

Reporting Matters Türkiye 2017 Raporu Yayımlandı!

Sürdürülebilirlik raporlamasında uluslararası iyi uygulamaları Türkiye’ye taşımak amacıyla yürüttüğümüz Reporting Matters 2017 çalışmasının sonuçları açıklandı! 

Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD) tarafından geliştirilen ve her yıl yayımlanan Reporting Matters sistematiği, Türkiye’de ilk kez SKD Türkiye’nin öncülüğünde uygulandı.

Finansal olmayan raporlamayı sistematik bir çerçeveye oturtan Reporting Matters, şirketlerin sadece geçmiş performanslarını değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik odaklı stratejilerini ve geleceğe dair taahhütlerini de değerlendirme altına alıyor. SKD Türkiye tarafından 2017 yılı ortasında başlatılan bu çalışma kapsamında, 23 üye şirketin sürdürülebilirlik raporları analiz edildi ve her birine yüz yüze ya da yazılı olarak geri bildirim verildi.

 

“Sürdürülebilirlik raporlaması artık sadece itibar yönetimi değil; uluslararası kredibilite, yatırımcı ilişkileri ve finansal değerlendirme süreçleri için de vazgeçilmez bir unsur.”

 

Sürdürülebilirlik raporlaması, ilk yıllarda firmaların rakiplerinden ayrıştığı bir araç olarak görülürken, günümüzde finansal piyasalar, yatırımcı ilişkileri ve uluslararası fonlara erişim açısından stratejik bir zorunluluk haline gelmiş durumda. Aynı zamanda şirketlerin şeffaflık seviyelerini artırarak hem iç denetim hem de paydaş güveni açısından önemli kazanımlar sağlamasına olanak tanıyor.

 

Reporting Matters çalışması ile iş dünyasının hizmetine sunarken dört temel hedefi önceliklendirdik:

  1. Şirketlerin farklı biçimlerde yaptığı raporlamaları ortak bir sistematikle değerlendirmek ve karşılaştırma imkânı sunmak,

  2. Raporlama alanında yıllar içindeki gelişimi görmek ve izlemek,

  3. Şirketlerin gelişmeye açık alanlarını ortaya koyarak, stratejik planlamalarını güçlendirmek,

  4. Genel olarak sürdürülebilirlik raporlarının kalitesini artırmak.

🔹 Raporlama Liderliği

  • Türkiye’de sürdürülebilirlik raporlamasında öncülüğü holdingler ve uluslararası şirketler üstleniyor.

  • Sektörel olarak raporlamanın en yaygın olduğu alan: finans sektörü.

🔹 Yönetişim ve Stratejik Sahiplenme

  • Şirketlerin %78’inde sürdürülebilirlik konusunun CEO seviyesinde sahiplenildiği güçlü bir yönetişim yapısı mevcut.

  • Ancak yalnızca %35’inde açıklanmış uzun vadeli bir strateji bulunuyor. Bu durum, sistem ile uygulama arasındaki bağın zayıf olduğunu gösteriyor.

🔹 Rapor Yapısı ve İçerik Yaklaşımı

  • Raporlar genel olarak kısa ve odaklı: Türkiye’de ortalama 78 sayfa, global ortalama ise 95 sayfa.

  • Değerlendirilen raporların büyük çoğunluğu, önemli görülen konuları içeriyor.

🔹 Paydaş Etkileşimi

  • Şirketlerin neredeyse tamamı paydaşlarını tanımlamış ve etkileşim yöntemlerini bir sistematikle belirlemiş durumda.

🔹 Uluslararası Standartlara Uyum

  • İncelenen 23 raporun tamamı, sürdürülebilirlikle ilgili uluslararası çerçeveleri (ör. GRI, SDG, TCFD) kullanıyor. Bu durum, ölçme ve karşılaştırma açısından olumlu.

🔹 Gelişime Açık Alanlar

  • Değer zinciri tanımı, sosyal ve ekonomik etkilerin bütüncül değerlendirilmesi gibi konularda yeterlilik düşük.

  • Raporlarda strateji, hedef ve performans dengesi; işbirlikleri ve dış denetim konularında eksikler göze çarpıyor.

  • Güvenilirlik başlığında global ile ciddi fark var: Global raporların %73’ü dış denetimden geçerken Türkiye’de bu oran sadece %35.

🔹 Gerçeklik ve Şeffaflık Sorunu

  • Türk şirketlerinin çoğu, düşük performans gösterilen alanlara ve başarısızlıklara raporlarında yer vermiyor.

  • Bu durum, raporların hem iç değerlendirme hem de şeffaflık açısından işlevselliğini azaltıyor.

🔹 SKA Uygulamaları ve Yeni Gündemler

  • Şirketlerin sadece %17’si Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na (SKA) raporlarında yer veriyor.

  • Ancak bu hedeflerin stratejiye entegrasyonu ve uygulamaya yönelik somut adımlar büyük oranda eksik.

🔹 Bütüncül Yaklaşım Eksikliği

  • Sürdürülebilirliğin sosyal, çevresel ve ekonomik boyutlarıyla iş süreçlerinin merkezine yerleştirilmesi hâlâ yaygın değil.

  • Değer zinciri genelinde entegre bir sürdürülebilirlik yaklaşımı, şirketlerin çoğunda gözlemlenemedi.