Su Gender’in raporu, pandemi sürecinde kişilerin sağlık ve eğitim haklarına erişim sırasında karşılaştıkları toplumsal cinsiyet kaynaklı sorunlarla ekonomik eşitsizliklere dikkat çekiyor.
Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi’nin (Su Gender) hazırladığı ‘COVID-19 Pandemisi Sürecinde Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları İzleme Raporu’ yayınlandı. Su Gender, Gender Pandemic ile hem Türkiye hem de uluslararası alanda pandemiyi, toplumsal cinsiyet ekseninde tartışan araştırmalar, fikir yazıları, raporlar, savunuculuk aktiviteleri gibi birçok alanda izledi. Su Gender ekibi asistanlarından Aslı Aygüneş ve Oğuz Can Ok’un kaleme aldığı rapor, Mart-Eylül arasında altı ay boyunca yapılan izleme çalışmasının hasadı niteliğinde.
Politika önerilerine yer verildi
Raporda, pandemi döneminde toplumsal cinsiyete bakışın, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine dair deneyimlerin ve toplumsal cinsiyet eşitliği savunuculuğunun farklı boyutları incelendi. Kadınlara ve LGBTİ+’lara (lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel veya travesti) yönelik şiddet ile ilgili yürütülen veri toplama çalışmalarına, kişilerin sağlık ve eğitim haklarına erişimleri sırasında karşılaştıkları toplumsal cinsiyet kaynaklı sorunlara, pandemi döneminde yaşanan ekonomik eşitsizliklere ve bu sorunların çözümü için üretilen hızlı çözümler ile bu sorunların kalıcı olarak çözülmesi için ortaya konan politika önerilerine değinildi.
İşte raporda öne çıkan başlıklar…
- Salgın hastalıkların kadın, erkek, LGBTİ+ gibi farklı popülasyonları birbirinden farklı etkilediği bilincinde hareket edilmeli.
- Kadın sağlık çalışanları için eşit politikalar üretilmeli, iş yerinde ayrımcılık ve ev içi bakım emeği konuları görünür kılınmalı.
- Ulusal/bölgesel, ilk/orta/üst eğitim düzeyinde, kamusal/özel kurumlarda toplumsal cinsiyete duyarlı veri toplanmalı.
- COVID-19’la (koronavirüs) mücadele politikaları cinsellik ve doğurganlık sağlığı ve hakları da dahil olmak üzere herkesin sağlığını ve güvenliğini sağlamalı.
- Koronavirüsle mücadele politikaları, yeterli ve adil finansmana dayanan kapsamlı bir paradigma değişikliğini teşvik etmeli.
- Pandemi ile mücadele politikaları demokratik değerlere dayanmalı ve bunları güçlendirmeli.
- Eğitim planları geliştirilirken bu veriler göz önünde bulundurularak, farklı sosyoekonomik koşullardan gelen kız ve erkek öğrencilerin eğitime erişimi mümkün kılınmalı.
- Pandemi tüm insanlara eşit seviyede etki etmiyor. Kesişimsel olarak farklı etkileri olan bu pandeminin yarattığı sonuçları anlamak için daha fazla kırılımlı veriye ihtiyaç var.
- Pandemi sonrası eğitimden sağlığa birçok alanda toparlanma politikaları üretilecek. Uzun vadeli toparlanma planları için veri boşlukları doldurulmalı, eldeki kaynaklar doğru noktalara kanalize edilmeli.
- Sadece toparlanma için değil gelecekte olabilecek yeni acil durumlar için veriye ihtiyaç var. Fakat pandemi döneminde birçok istatistik/araştırma ofisi bütçe kesintisiyle karşı karşıya kaldığından bu tarz kurumlara daha çok destek olunmalı.
- Devletler politika üretiminde kanıta dayalı çalışmalı. Veri, görünmezi görünür kılabilir. Dolayısıyla pandemi bize bir konuya her açıdan bakmanın önemini gösterdi. Bu yüzden devletler cinsiyetçi olmayan verilerle kanıta dayalı politika üretmeye her alanda başlamalı.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.