Koronavirüs sebebiyle birçok kadın bir süredir evden çalışıyor. Buna ek olarak, hâlâ kadın işi olarak görülen birçok şeyi de onlar üstleniyor. Bu durumu değiştirmenin tek yolu; sorumlulukları paylaşmak.
Dünyayı sarsan virüsün etkilerini, evde kalarak ve sosyal mesafeyi koruyarak azaltmaya çalışıyoruz. Beklenmedik bir şekilde başlayan evde yaşam, uzunca zamandır deneyimlemediğimiz ortak yaşam sorunlarını da beraberinde getirdi. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği birçok kadın için şu anda günlük hayatın bir parçası. Birçok kadın uzaktan çalışmak için evde kalırken ailenin diğer sakinleri de evde. Çalışma ortamı bulma zorluğunun dışında, evin günlük işlerinin artan yükünü de omuzlanan kadın sayısı azımsanmayacak boyutta. Zaten önceden de ev işi yükünü üstlenen kadınlar ise, aile bireylerinin tamamının aynı anda evde olmasından kaynaklı sorunlar yaşıyor. Çocuklar on-line eğitim görüyor, eşler evden çalışıyor. Eğer sorumlulukları paylaşmak ile ilgili somut adımlar atılmazsa, bu kriz dünyanın her yerinde önce kadınları vuracak.
İletişim ortamı oluşturulmalı
Kadınların evde bulundukları süre içinde ev işlerine daha fazla zaman ayırma eğilimi tüm kültürlerin ortak noktası. Bunun en önemli nedenlerinden biri, bugüne dek şekillenen toplumsal normların da etkisiyle bazı düzensizliklerin, dağınıklıkların hatta karmaşanın erkekleri kadınlardan daha az rahatsız ediyor olması. Bulaşıkların mutfakta üst üste yığılı olması birçok erkek için büyük bir problem değil. Kadınların geneli ise bunu büyük bir sorun olarak yaşıyor ve bu sorunu ortadan kaldırmak için ya tepki veriyor ya da bir şey söylemeyip kendileri işe koyuluyor. Sadece bulaşıklar değil, yatakların toplanması, dağınıklığın düzenlenmesi, çamaşır ve her günlük işte durum aynı. Bu durumun değişmesi, kadının aile bireyleriyle kurduğu iletişimin kalitesi ve inandırıcılığına bağlı. Muhtemelen bu iletişim ortamını oluşturmak da kadının görevleri arasında yer alacak. İçinde bulunduğu durumu anlatmak, görevleri paylaştırmak ve bazı şeyleri sadece kendisinin yapabileceğine olan inancından vazgeçmek, bir kadın için atılacak ilk üç adım olarak sıralanabilir.
Paylaşmak iyileştiriyor
Birçok bilimsel çalışma, babanın çocuk bakımına katılımının ve eşit ev işi bölüşümünün çocuklar için iyi sonuçlara yardımcı olduğunu gösteriyor. Bu durum ayrıca baba ile çocuk arasındaki ilişkiye ve çiftler arasındaki ilişkilerin iyileşmesine destek oluyor. Ayrıca bu durum, babanın kişisel mutluluk düzeyini de artırıyor. Daha da önemlisi; gelecek için, daha eşit bir toplumun tohumlarının ekiliyor olması. Bugün birçok baba, bu rolleri üstlenme konusunda geçmişteki erkeklere oranla çok daha istekli.
İşverenlerin de sorumluluğu var
Herkes için yeni ve sıra dışı bir dönemden geçiliyor. Geçmişe dönük örnekleri inceleyip hareket planları yapmak da şu an için mümkün değil. Buna karşın, kadın çalışanların uzaktan çalışma tempoları, bu döneme özel olmak üzere esnetilebilir. Çalışan bağlılığı için son derece önemli olan bu yaklaşım, yönetim takımlarına uzun vadede büyük fayda sağlayacaktır. Çalışanların, özellikle kadınların ve elbette evlerinin sorumluluğunu tümüyle üstlenmiş erkeklerin de, hayati önem taşımayan konularda bazı gecikmeler yaşaması ve olabilecek küçük hataların tolere edilmesi, dayanışmanın çok önemli bir yönünü oluşturuyor. Bir süre evdeyiz. Kurumsal atmosferin dışındayız, iş tanımlarımızı biliyoruz fakat evlerimizin atmosferinin etkisi altındayız.