Toplumsal cinsiyet eşitliği hem ülkemizde hem de dünyada ilerlemenin en yavaş olduğu alanların başında geliyor. Mevcut hızla devam edersek küresel düzeyde toplumsal cinsiyet eşitliği için 136 yıla, ekonomik eşitlik için 267 yıla ihtiyacımız var. İş dünyası ise kadın istihdamındaki payı, geniş coğrafyalara yayılan değer zincirleri ve geniş kitlelere ulaşabilme kapasitesiyle toplumu dönüştürme gücüne sahip. Bu gücün farkında olarak toplumsal cinsiyet eşitliği için iş dünyasını harekete geçirmeyi hedefleyen 7 sivil toplum kuruluşu, iş dünyasına düşen rolü ve bugünden atılması gereken somut adımları tartışmak için 3 Mart’ta çevrimiçi gerçekleştirilen etkinlikte bir araya geldi. ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Hemen Şimdi!’ temasıyla gerçekleştirilen etkinliğin ilk oturumunda; Global Compact Türkiye, TÜSİAD (Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği), İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye), TÜRKONFED (Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu) KAGİDER (Türkiye Kadın Girişimciler Derneği), YKKD (Yönetim Kurulunda Kadın Derneği) ve 30 Kulübü’nün başkanları yer aldı.

Çabaların ivmelendirilmesi gerekli

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski yaptığı konuşmada: “Öncelikle şunu içselleştirmek gerekiyor; Toplumsal cinsiyet eşitliği, en başta bir insan hakları meselesi. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamadan, ‘Demokrasiyi, kalkınmayı başardık’ diyemeyiz. Geleceği yeni bir anlayışla inşa etmeye ihtiyaç var. Bu anlayışın temelinde de kadın ve erkeğin hak, özgürlük, fırsat ve temsilde eşitliğini sağlamak var” şeklinde konuştu. Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü ise toplumsal cinsiyet eşitliği için çabaların ivmelendirilmesi gerektiğinin altını çizerek şöyle devam etti: “Seneye hâlâ eşitliğin öneminden, kaybettiğimiz fırsatlardan, adil ve eşit bir gelecek hayalinden bahsedebilir veya eşitlik için yol haritamızı, somut hedeflerimizi ve elde ettiğimiz gerçek ilerlemeyi konuşabiliriz. Bir sonraki 8 Mart’ı nasıl kutlayacağımız bugün atacağımız adımlara bağlı.”

Karar mekanizmalarına daha fazla dahil edilmeliler

SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin ise ekonomik ve sosyal refah için kadınların toplum içerisinde güçlü ve eşit bir yere sahip olması gerektiğini savunduklarını vurguladı. Edin; “SKD Türkiye olarak yaptığımız çalışmalarla kadınların karar mekanizmalarına daha fazla dâhil edilmesini ve dijital yetkinliklerinin artırılarak geleceğin işinde eşit koşullarla var olmalarını hedefliyoruz” diye konuştu. TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ise güçlü toplum, ekonomi ve demokrasinin kadının hayatın tüm alanlarına katılımıyla mümkün olduğunu belirterek, “Kadınların, yaşamın her alanına tam eşitlikle katılımı için adil bir sistem inşa etmeli; yaşadıkları sorunları önlemek için ulusal politika ve stratejileri belirleyen temel belgelerde, toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef haline getirmeliyiz” dedi.

Sürdürülebilir sistemin anahtarı ise toplumsal cinsiyet eşitliğidir

KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Emine Erdem şunları söyledi: “İnsanlığın bir geleceği olacaksa eğer, bunun için yeşil ve döngüsel bir ekonominin yarattığı; daha adil, fırsat eşitliğinin daha yüksek olduğu, dezavantajlı kesimlerin daha fazla görüldüğü sürdürülebilir bir sistem gerekiyor. Bu, sürdürülebilir sistemin anahtarı ise toplumsal cinsiyet eşitliğidir, kadınların sürece tam katılımını sağlamaktır” şeklinde konuştu. YKKD Yönetim Kurulu Eşbaşkanı Burçak Güven de cinsiyet eşitsizliğinin tüm yaşamımızı olumsuz etkilediğinin altını çizdi. Güven; “Bugünkü çağrımız, bu ihtiyacı içselleştirmiş ve elini taşın altına koymaya hazır herkese. Hedeflerimiz ve bu ülkenin geleceği için arzularımız örtüşüyorsa lütfen artık siz de katılın ki önce kadınları, sonra da çeşitlilik için ihtiyacımız olan tüm grupları karar mekanizmalarının içine hep birlikte taşıyalım” diye konuştu.

Kadınların yönetimde anlamlı oranlarda yer alması ülke için beka meselesidir

30 Kulübü Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Melsa Arara da, “Bilimsel araştırmalar, kadınların toplumsal statüsünün erkeklere oranla daha düşük olmasının ülkelerde yoksulluk olasılığını 1.5, otokratik ve yolsuz iktidar olasılığını 3.5, şiddeti ise 1.6 kat artırdığını gösteriyor. Kadınların ekonomik karar organlarında ve yönetimde anlamlı oranlarda yer alması bu nedenle her ülke için bir beka meselesidir” diye konuştu. UN Women Türkiye Programlar Direktörü Zeliha Ünaldı moderatörlüğünde gerçekleşen ‘Kadınlar için İşin Geleceği’ oturumunda ise Koç Holding Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ebru Bakkaloğlu Tüzecan, Eczacıbaşı Holding İnsan Kaynakları Genel Müdürü Eylem Özgür, TSKB Genel Müdürü Ece Börü ve McKinsey&Company Ortağı Pınar Gökler yer aldı. Oturumda, dijitalleşen çalışma hayatı ve geleceğin işleri çerçevesinde kadınların iş gücüne katılımının artırılması ve yetenek dönüşümü konuları ele alındı, iyi uygulama örnekleri paylaşıldı.