II. Sürdürülebilir Finans Forumu Borsa İstanbul'da Gerçekleştirildi.

Published: 20.05.2014

 

II. Sürdürülebilir Finans Forumu Borsa İstanbul’da Gerçekleştirildi.
 
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD), Birleşmiş Milletler Çevre Programı Finans Girişimi (UNEP FI) ve Global Compact Türkiye iş birliğiyle hayata geçirilen “Sürdürülebilir Finans Forumu”  16 Mayıs’ta Borsa İstanbul’da gerçekleştirildi. Garanti Bankası ve Şekerbank ana sponsorluğunda bu yıl ikincisi yapılan foruma yerli ve yabancı pek çok uzman ve konuk katıldı. 


İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD), Birleşmiş Milletler Çevre Programı Finans Girişimi (UNEP FI) ve Global Compact Türkiye iş birliği ile düzenlenen II. Sürdürülebilir Finans Forumu 16 Mayıs 2014 tarihinde Borsa İstanbul’da gerçekleştirildi.

 
Garanti Bankası ve Şekerbank’ın ana sponsorluğunda, Borsa İstanbul’un katkılarıyla bu yıl ikincisi yapılan forum yerli ve yabancı pek çok konuğu da ağırladı. 
Borsa İstanbul Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen Forum’un açılış konuşmalarını Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. M. İbrahim Turhan, SKD Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Ediz Günsel ve Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Atilla Yerlikaya ve yaptı. 
 
Borsa İstanbul Sürdürülebilirlik Endeksi Bu yıl Sonbahardan Önce Yayınlanacak
 

 
Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü  Dr. M. İbrahim Turhan yaptığı konuşmada, Soma’daki  maden kazasına dikkat çekerek, ölenlere rahmet,  ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalara diledi, benzer  bir kazanın tekrar yaşanmaması temennisinde bulundu. 
 
Geçtiğimiz yüzyılın temel düşünce ve üretim biçiminin  herkesi ekonomik büyümeyi tek boyutlu olarak algılama  yanılgısına düşürdüğünü kaydeden Dr. M. İbrahim Turhan, büyüme paradigmasının yan etkilerinin çok  yakından görüldüğünü, ekonomi, toplumsal yapılar, çevre  ve insanın stres altında kaldığını kaydetti.
Enflasyon, cari açık ve kamu açıklarının olumsuz yan  etkilere yol açmayacak şekilde kurgulanması gerektiğine  dikkat çeken Dr. M. İbrahim Turhan, şöyle devam etti:  “Finansal sistemler bizi gerek aşırı finansal kaldıraç gerek karmaşıklığı dolayısıyla neredeyse üretenlerin dahi anlamadığı finansal mühendislik ürünleriyle risklerin bir yerden bir yere, bir biçimden başka bir biçime dönüştürülmesini risk yönetimi olarak algılayan bir yanılgıya sürüklüyor. Bu aynı yaklaşım finansal sistemin ve finans sektörünün reel sektörden giderek uzaklaşmasına neden oluyor. Çevremiz bize bu stres altında alarm sinyalleri veriyor. Sürdürülebilirliği çok boyutlu olarak ele almayan yaklaşımlar çevre üzerinde çok büyük tahribatlar meydana getirebiliyor.
“Sürdürülebilirliği bir iş modeli olarak nasıl hayata geçirebileceğimiz üzerinde durulması gerektiğine işaret eden Dr. M. İbrahim Turhan, bu anlamda da borsaların örgütlenmiş sermaye piyasası alanları olarak çok önemli bir işleve sahip olduklarını belirtti. 
 
Yatırımcıda bu yönde oluşturulabilecek bilinç sayesinde sürdürülebilirlik konusunda özen göstermeyen işletmelerin borsalardaki itibarlarının, değerlerinin olumsuz etkileneceği için kendi iş modellerinin ayrılmaz bir parçası olarak dikkate almaya mecbur hissedeceklerini kaydeden Dr. M. İbrahim Turhan, şunları söyledi:
“Borsa İstanbul olarak büyük bir mutlulukla şunu ifade edebilirim ki; İMKB olarak faaliyet gösterdiği dönemlerden itibaren hem BM Sorumlu Yatırımcı İlkelerine hem Global Compact’e hem de UNEP FI’a bağlı bir yapı olmuş, Borsa İstanbul’un kurulmuş olmasıyla beraber bu durumu Sürdürülebilir Borsalar İnisiyatifi’ni başlatan dört kurucu üyeden birisi olmak suretiyle devam ettirmiştir. 2012 yılında göreve başlamamdan çok kısa bir süre sonra BM’nin Rio+20 toplantısına katıldım. O gün Bovespa, Johannesburg ve NASDAQ ile birlikte bu inisiyatifi başlatan Borsa İstanbul, önümüzdeki günlerde Sürdürülebilirlik Endeksi’ni hayata geçirmesiyle orada attığı imzanın gereğini yerine getirmiştir.  Sürdürülebilir Borsalar Girişimi’ni başlatan 4 kurucu üyeden birisi olarak bu inisiyatifi başlatan Borsa İstanbul Sürdürülebilirlik Endeksi’ni yayınlamaya başlayacak. Bu yıl sonbahardan önce bu endeks yayınlanacak. Sürdürülebilirlik sadece bu iş modellerimizin değil hayatımızın bir parçası olmalıdır.”  
 
Sürdürülebilir kalkınma bütün çevrelerin gündeminde
 
SKD Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Ediz Günsel, açılışta yaptığı konuşmada, sürdürülebilir kalkınmanın küresel olarak bütün hükümetlerin ve sivil toplum kuruluşlarının ajandasında yer aldığına dikkat çekti. Günsel konuşmasına şöyle devam etti: “Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ‘finansman’ desteği olmadan sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleşebilmesini mümkün görmüyoruz. Ancak bunun için sektörün belirli bir olgunluğa gelmesi, kendi yönetim yapısı içinde sürdürülebilirlik araçlarını kullanırken, müşterilerine dönük ürünlerinde de sürdürülebilirliğin ilkelerine uyması gerekiyor. Mesela iklim değişikliği dünyanın en önemli konularından biri iken finans sektörünün kendisini bundan soyutlaması mümkün olmayacaktır. Sürdürülebilir finansman, ’yeşil ekonomi’ye gidişin ayrılmaz bir parçası.” 
 
Kredilendirmeye Yaklaşım Değiştikçe Her Paydaşın Kazancı Artacaktır 
 
Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Atilla Yerlikaya ise konuşmasında bankacılık ve finans sektörünün kredilendirme uygulamalarının reel sektörün sürdürülebilir projeleri hayata geçirmesinde kritik rol oynadığının altını çizdi. Yerlikaya, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye gibi hızla büyüme kaydeden bir ekonomide şirketlerin projelerini yalnızca karlılık değil, sürdürülebilirlik temeline de dayandırmaları gerektiğini sıkça dile getiriyoruz. Öte yandan, her iki etkeni de gözeten şirketlerin sayısının artması için finansman sağlayan kuruluşlar ve bankaların büyük bir rolü var. Bankaların kredilendirme için beklentilerini sürdürülebilirlik kriterleri ile yeniden şekillendirmesinin, Türkiye’de sürdürülebilirlik algısının yaygınlaşmasında bir çarpan etkisi yaratacaktır. Bu yaklaşımın her paydaş için değer sağlayacağı inancındayız. Global Compact Türkiye olarak 2013 – 2016 dönemi stratejimiz kapsamında sürdürülebilirlik algısının ve uygulamalarının yaygınlaştırılması için bankacılık ve finans sektörünü stratejik ortak olarak görüyoruz” dedi.
 
Özel sektör ve kamu sürdürülebilir ekonomin temellerini işbirliği içinde oluşturmalı 
 
Forum’un ana konuşmasını ise sürdürülebilir kalkınma kriterlerini baz alarak yatırım danışmanlığı veren ve Cambridge Üniversitesi Sürdürülebilirlik Liderleri Enstitüsü’nde çalışmalarını sürdüren Earth Capital Partners LLP Ortağı Richard Burret yaptı. 
 
 “Ortak Sorumluluk” başlıklı bir konuşma yapan Richard Burret, çevresel, sosyal ve yönetimsel kriterlerin finansal karar alma süreci ve pratiklerine dahil edilmesi konusunda bilgi verdi. Burret sözlerini şöyle sürdürdü:  “Su, enerji, doğal kaynaklar ve iklim güvenliği konuları tüm şirketlerin operasyonlarını derinden etkiliyor. Bu da yatırımlar için hem önemli risk hem de fırsat anlamına gelmekte. Finans sektörü bu değişim sürecinde hızlandırıcı rol almalı. Ancak bu değişimin daha hızlı ve yaygın olarak gerçekleştirilmesi için, özel sektör ve kamunun sürdürülebilir ekonominin temellerini işbirliği içinde oluşturmaları gerektirmekte.”
 
  
 
Forum’da, açılış konuşmalarının ardından 3 özel panel yapıldı. Moderatörlüğünü gazeteci Açıl Sezen’in yaptığı, Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, TSKB Kurumsal Pazarlama Müdürü Meltem Gülsoy, Garanti Bankası Proje ve Satın Alım Finansmanı Birim Müdürü Emre Hatem, ING Bank Kurumsal Kredi Değerlendirmelerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mark Onno Apelman’ın katıldığı panelde “Etkin sürdürülebilirlik politikalarının uygulanmasında finans ve reel sektör işbirliği” konusu masaya yatırıldı. Moderatörlüğünü ekonomist, yazar Asaf Savaş Akat’ın yaptığı KAGİDER Başkanı Dr. Gülden Türktan, KOSGEB Başkan Yardımcısı Tuna Şahin, Şekerbank Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Ertürk ve Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin katıldığı panelde “Daha Sürdürülebilir bir ekonomi için kadınların finansman kaynaklarına ulaşımı ve finans sektöründeki rolü” tartışılırken, Yrd. Doç. Dr. Selda Eke’nin moderatörlüğünü yaptığı Borsa İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Dr. M. Kemal Yılmaz, Anadolu Efes Kurumsal İlişkiler Direktörü Haluk Özdemir, Sustainalytics Finansal Sektör Analisti Sheila Oviedo’nun katıldığı “Sürdürülebilir Yatırım – Sürdürülebilirlik Endeksi ve Derecelendirme yoluyla yatırımda sorumlu yaklaşımların teşvik edilmesi konusu tartışıldı. 
 
Panellerde şu konular öne çıktı: 
 
• Kadınların daha aktif olarak iş hayatına katılabilmesi için Çocuk Bakım Modeli ve Yarı Zamanlı Çalışma konularının geliştirilmesi gerekiyor. 
 
• KOSGEB 25 değişik programda kadınlar girişimcileri desteklemek için pozitif ayrımcılık uyguluyor. Bu destekler artarak devam etmeli. 
 
• Günümüzde bankacılık sektörü ile tanışmamış 9 milyon civarında kadın bulunuyor. Bu nedenle kadın girişimcileri bankaların desteklemesi son derece önemli…
 
• Büyük projelerin finansmanı mutlaka sürdürülebilirlik düşünülerek yapılmalı. Soma örneği de bu gerekliliği ortaya koydu.
 
• Sürdürülebilirliği sadece milli gelir olarak tanımlamamak gerek çevresel gerekse toplumsal refahı da içine katarak tanımlamak gerekiyor
 
• Şirketlerin daha yüksek standartlara daha çok uyum sağlamaya çaba göstermesi için projelerin sosyal ve çevresel etkileri konusunda bankalar zorlayıcı olmalı. 
 
• Büyük çevresel projelerin finansmanında sosyal etkilerini de değerlendirmek gerekiyor ama bu, ihmal ediliyor.
 
• Büyük projelere finansman sağlayanlar, proje sahiplerine bazı kriterleri ve gereklilikleri anlatarak içselleştirmesini sağlamalı.
 
• Türk bankalarının büyük çoğunluğu Ekvator prensiplerine büyük oranda uyum gösteriyor, ancak sektör olarak belirli bir noktaya gelmek önemli. 
 
• Sürdürülebilirlik ve kurumsallaşma şirketler açısından elle tutulamayan kavramlar. Toplumlara yer etmesi için hayata geçirilmesinde fayda var. 
 
• Sürdürülebilirlik Endeksinde şirketler çevre, biyoçeşitlilik, iklim değişikliği, insan hakları, tedarik zinciri, Yönetim Kurulu yapısı, rüşvet, sağlık ve güvenlik gibi alanlarda değerlemeye tabi tutulacak ve değerlemede kamuya açık bilgiler kullanılacaktır. 
 
• Şirketler Sürdürülebilirlik Endeksi Projesi’ni çok önemsiyorlar ve endeks dışında kalmak istemiyorlar. Sürdürülebilirlik Endeksi hesaplama sürecinde göze çarpan bazı hususlar, bazı şirketlerin uygulama noktasında adım atmış olmalarına karşın, bunu yazılı hale getirdikleri bir politika dokümanına sahip olmamaları veya yazılı politika dokümanları olmasına rağmen bu dokümanları henüz kamuya açık hale getirmedikleridir. Önümüzdeki dönemde şirketlerin bilgilerini kamuya açık hale getirerek projeye aktif katılım sağlamaları ve paydaşların her aşama ile ilgili görüşlerini Borsa İstanbul ile paylaşmaları projenin etkinliğini artıracaktır. 
 
• Topluma yaygınlaştırmak için sürdürülebilirlik konseptinin sadece büyük şirketlere değil Türkiye’nin dört bir yanındaki şirketlere anlatılması gerekiyor. 
 
• Müşteriler ve yetenekleri çekmek için de Sürdürülebilirlik Endeksi önem kazandı. Yeni jenerasyon geliyor, çalıştığı şirketin ne ürettiğine, nasıl ürettiğine de bakıyor. Müşteriler, bireysel ya da kurumsal, çalışanlarını en güvenli şekilde çalıştırmayan şirketlerin ürününü satın almak istemiyorlar.
 
• Sürdürülebilirlik çok iyi bir iletişim aracı ama iletişim aktivitesi değil. Bunun baştan aşağı sahiplenilmesi ve şirket içindeki tüm birimlerin katılması şart.