Gezegenimiz, kuralları onu hiçe sayarak koyamayacağımızı bu kez de deprem ile hatırlattı

E-Bülten Tarihi: 03.11.2020

Değerli Üyelerimiz,
Geçtiğimiz bir kaç gün içerisinde bir çok uzman, depreme mani olunamasa da etkilerinin bu denli yıkıcı olmasına mani olunabileceği konusunda görüşlerini paylaştı. Bu konuda farkındalık yaratmak için, sürdürülebilirlik bilinciyle bir araya gelmiş bizlere çok önemli bir rol düşüyor. Bizler etki alanımızda, gerek düzenlenebilecek eğitimler, gerek alınacak önlemler ve hatta belki de karar aşamasında yaratabileceğimiz etkilerle, bir daha bu derecede üzücü felaketlerin yaşanmaması için katkı sağlayabiliriz.

Bildiğimiz kadarıyla, depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın içinde, üyelerimizden Eczacıbaşı Holding’in ve Zorlu Holding’in mensubu 2 kişi de bulunmaktaydı. Bu iki kişiden biri, 91 saat boyunca enkaz altında tek başına kurtarılmayı bekleyen ve bir mucize olarak tarihe geçen Ayda bebeğin annesiydi ve Eczacıbaşı Holding mensubuydu. Ayda bebek, Elif bebek, İdil ve bu depremden kurtulmayı başarmış tüm çocuklarımıza aydınlığı borçluyuz. Toplumu ve gezegeni hiçe sayan talihsiz ekonomik icraatlar nedeniyle, bu felaketten zarar gören tüm ailelere, isimlerini bildiğimiz veya hiç tanımadığımız herkese sürdürülebilir bir gelecek borçluyuz

Değerli Üyelerimiz,

Hepinizin bildiği gibi son yıllarda sürdürülebilirlik konusunda çok yol kat ettik. Sizlerin bu konuya olan hassasiyetiniz ve liderliğiniz sayesinde iş dünyasında sürdürülebilirlik kavramı artık ciddi bir farkındalık seviyesine ulaştı. Gerekli sorumluluklar üstlenilmeye başlandı. Diğer taraftan maalesef hala, bireysel anlayışlar istenilen seviyede değil ve gerekli kamusal düzenlemelerden uzağız.

Pandemi süreci boyunca da sürekli vurguladığımız gibi, gerek şirketler, gerekse ülkeler nezdinde, pandemi ile mücadelede gösterilen kolektif çaba, iklim değişikliği söz konusu olduğunda da aynı kararlılıkla sergilenmeli.

Pandemi sonrasında, ekonomik, sosyal ve çevresel anlamda dayanıklı bir sistemin kurulması bizlere bağlı. Kurulacak yeni düzenin BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve Paris Anlaşması’nda yer alan hedeflere paralel bir şekilde kurgulanmasında ileri görüşlü kurumlar büyük bir role sahip olacak.

İlaveten yeni yıl planlarının yapıldığı son çeyrekte, büyüme hedeflerimiz konusunda da dikkatli olmalıyız. Başında ancak “sürdürülebilir” kelimesi varsa, dünyanın güvenliği ve devamlılığı sağlanacak şekilde bir büyüme hedeflenebilir. Bu modelde büyüme ise döngüsel ekonomi ile mümkün.

SKD Türkiye olarak bu konudaki savunuculuğumuza devam etmeye ve bu süreçte İPG gibi, Döngüsel Ekonomi Platformu gibi, sizlerin kullanımına sunduğumuz tüm kaynaklarımızla ve var gücümüzle sizi desteklemeye devam edeceğiz.
Saygılarımla,
 
Ebru Dildar Edin 

SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı