8 Mart Dünya Kadınlar Günü

E-Bülten Tarihi: 08.03.2021

Değerli Üyelerimiz,
Değerli Paydaşlarımız,


Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü… Bugün, insan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesi; ekonomik, siyasi ve sosyal başarıların kutlanması için Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanan uluslararası bir gün. 


2020 yılında Fortune 500 listesine giren kadın CEO sayısı önceki yıllara göre artmış ve rekor kırmış kabul edilse de, listedeki şirketlerin sadece %7,4’ ü kadınlar tarafından yönetiliyor.  Diğer taraftan, dünyanın en büyük 200 şirketinin yönetim kurulundaki kadınların oranı sadece %15. 
Türkiye’de maalesef durum daha da ciddi… Halka açık şirketlerin yönetim kurulu üyelerinin sadece %16’sı kadın üyelerden oluşuyor. Üstelik bu kadınların da %43’ü sadece aile mensupları oldukları için bu görevdeler. SPK yönetim kurullarında kadın üye oranını %25 olarak önerse de, 8 yılda bu oran ancak %11,5’ten %16’ya yükselebildi.


Ülkemizde yapılan başka bir araştırma sonuçlarına göre ise, Türkiye’de kadınların en yüksek kazanç elde ettiği sektörler finans ve sigorta olarak göze çarpıyor. Ancak aynı araştırma erkeklerin yıllık brüt kazancının daha fazla olduğuna da değiniyor; ne yazık ki yüksek okul ve üzeri seviyede erkekler kadınlardan %24,4 daha fazla brüt kazanç sağlıyor. 


Değerli Üyelerimiz,
Değerli Paydaşlarımız,


Yapılan araştırmalar kadınların işgücüne katılımının ekonomik büyümeyi pozitif etkilediğini gösteriyor.
Avrupa Cinsiyet Eşitliği Enstitüsü (EIGE) tarafından yapılan bir başa çalışma ise, cinsiyet eşitliğinin gayri safi yurtiçi hasıla üzerindeki pozitif etkisini gözler önüne seriyor. Bu çalışmaya göre, 2050 yılına kadar cinsiyet eşitliğinde sağlanacak iyileşme, AB’deki kişi başı gayri safi milli hasılayı %6,1 ila %9,6 oranında arttıracağını gösteriyor.  


Aynı çalışma, cinsiyet eşitsizliğini iyileştirmenin 2050 yılına kadar ilave 10,5 milyon yeni istihdam imkanı sağlayacağı ve bundan hem kadınların hem erkeklerin faydalanacağını öngörüyor. 


Şirketlerin devamlılığı için de ekonomik ve çevresel parametrelerin yanı sıra sosyal risk ve fırsatları da aynı özenle değerlendirmeleri gerekiyor. Sürdürülebilirliğin temel kavramlarından olan sosyal içerme ve kapsayıcılığı gözeten bir iş modeli benimsemeleri çok önemli. 
Sürdürülebilirliğin ekonomik, çevresel ve sosyal boyutlarının entegre bir şekilde ele alınması gerektiğini vurgulayan yaklaşımımız, SKD Türkiye olarak, sosyal içerme ve kapsayıcılığı odak alanı olarak belirlememizde en büyük etkenlerden bir tanesi diyebiliriz.
İşte bu perspektifle, SKD Türkiye olarak şirketlerin özellikle sürdürülebilirliğin temel kavramlarından olan sosyal içerme ve kapsayıcılığı gözeten bir iş modelini benimsemelerini önemsiyoruz. 


2017 yılında hayata geçirdiğimiz ve hepinizin çok yakından tanıdığı, TSKB ve AFD işbirliği ile hayata geçirdiğimiz Eşit Adımlar Platformumuz, kurumların birbirlerinden ilham almaları prensibiyle çalışan çok etkili ve son derecede zengin dijital bir kütüphane; emin ve eşit adımlarla yoluna devam ediyor... 


Eşit Adımlar Platform’ u ile hedeflediğimiz, bu alanda herhangi bir bilgi, fikir veya güzel bir sonucu tetikleyecek kıvılcım arayışındaki tüm kadın-erkek özel sektör çalışanlarını, kamu ve STK’ları, kadın istihdamına yönelik hibe veren kurumları ve elbette kadın girişimcileri bir araya getirecek bir adres olmasıydı. Kıymetli katkılarınızla bu hedefimize başarıyla ulaşmanın memnuniyetini taşıyoruz.


SKD Türkiye olarak ‘’Eşit Adımlar Platformumuzda’’ iyi uygulama örneklerinin yer almasını ve kurumların birbirlerinden ilham olmalarını çok önemsiyoruz. Bu örneklerin kadın istihdamı ve fırsat eşitliği konusunda lokomotif görevi gördüklerine inanıyoruz.
Hem kadın istihdamı ve fırsat eşitliğini bir adım öteye taşımak hem de pandeminin olumsuz etkilerini kırmak için tüm şirketleri bu platformu desteklemeye devam etmeye davet ediyorum.

Saygılarımla,
Ebru Dildar Edin
SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı