COVID-19

Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilen COVID-19 salgını, hem dünyada hem de ülkemizde kamu otoritelerinin tıbbi olarak ve virüsün yayılmasını sınırlandırmaya yönelik bazı önlemler almasını gerektirdi. Salgını önlemeye yönelik temasın sınırlandırıldığı, toplu etkinliklerin iptal edildiği ve evden çalışmanın önerildiği bu süreçte şirketlerin iş yapış biçimleri de etkilendi. COVID-19 salgını tüm dünya için sağlık tehdidinin yanı sıra ekonomik anlamda belirsiz bir süreci de beraberinde getirdi. Belirsizliğin hakim olduğu bu dönemde, şirketler; salgın sonrasında dahi; bu krizin etkilerini uzun bir süre yönetmek durumunda olacaklar.

Bu süreçte SKD Türkiye olarak, başta üyelerimize ve iş dünyasına rehber niteliğinde, çatı örgütümüz WBCSD ile koordineli olarak COVID-19 sayfamızı hayata geçirdik. Üyelerimizin hayata geçirdiği ve referans teşkil edecek iyi uygulama örneklerine, bu kapsamda ülkemizde oluşturulan fonlara ve iş dünyası için yol haritalarına yer verdik.


COVID-19 Başkan Mektubu

Bildiğiniz gibi ilk vakaların 2019 Aralık ayının son günlerinde Çin’in Wuhan kentinde görülmesiyle başlayan ve bu yılın Ocak ayından itibaren hızla yayılarak tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 virüsü 11 Mart itibarı ile Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından pandemi olarak ilan edildi.

Bu konuda tüm ülkelerin çok hızlı aksiyonlar aldığına ve bu dönemde iletişimin ne kadar önemli olduğuna hep beraber şahitlik ediyoruz. Yine DSÖ tarafından yapılan en son açıklamalar da yönetimlerin halkı şeffaf bir şekilde bilgilendirmesinin ve bu virüsü durdurmak için en etkili yolun bulaşma yollarını engelleyecek şekilde sorumlu davranılmasının önemini vurguluyor.

İş dünyası olarak da zor günlerden geçiyoruz. Teması minimize etmek için insanların evden çalışmasının teşvik edildiği, mecbur olunmadıkça sokağa çıkılmasının önerilmediği ve tüm kalabalık katılımlı toplantıların iptal edildiği bu dönemin, çevresel, sosyal ve ekonomik perspektiflerde bir çok önemli dönüşümlere gebe olacağı aşikar....

Bu, şirketlerin boşa giden kaynakları ve riskleri doğru etüd edip iş fırsatına dönüştürmeleri açısından yeni bir dönem. Bu yaşadığımız kötü günler, gelecekteki iş yapış biçimlerimize biraz daha hızlı ve istemediğimiz gerekçeyle geçmemize sebep oldu. Ancak iyi tarafından bakıp bu dönüşümün altyapısını şimdiden kurgulamak gerekiyor. Bu yolda başarılı olan şirketler risklere direnç ve esneklik kaslarını ciddi şekilde geliştirmiş olacaklardır.

SKD Türkiye olarak çevresel ayak izimizi azaltmak amacıyla başta çalışma grubu toplantıları olmak üzere, birçok toplantıyı 6 aydır çevrimiçi araçlar kullanarak gerçekleştirmeye başlamıştık. Bu dönemde hem çevresel ayak izimizi azaltmak hem de sağlık risklerini minimize etmek amacıyla tüm çalışmalarımızı çevrimiçi araçlar kullanıp uzaktan gerçekleştiriyoruz.

COVID-19 salgını ile mücadelede bir yandan toplumsal sorumluluklarımızı yerine getirirken diğer yandan da çatı örgütümüz World Business Council for Sustainable Development (WBCSD) ile koordineli çalışmalar yürütüyoruz. Bu süreçte yaşanan krizin negatif etkilerini azaltma yönünde de pek çok çalışma yapıyoruz.

Salgının yaratacağı negatif etkilerin henüz net bir projeksiyonla değerlendirilmesi mümkün değil. Diğer yandan ILO bu salgın nedeniyle dünyada 25 milyon insanın işini kaybetme riskiyle karşı karşıya olacağı tahmininde bulundu. ABD şimdiden bu etkileri keskin şekilde yaşamaya başladı. Mart ayının son iki haftasında işsizlik yardımı başvuruları 2009 krizine kıyasla çok daha sert bir artış gördü ve başvuru sayısı yaklaşık 10 milyona ulaştı.

Gelişmekte olan piyasalarda ise PMI endeksi değerleri üretimde sert bir düşüşün olduğunu, dış talepte azalma yaşandığını ve yurtiçi talepte de azalma yönündeki beklentilerin arttığını işaret ediyor. Bu sürecin ülkemiz ve iş dünyası için minimum zararla atlatılabilmesi adına SKD Türkiye üyelerine önemli görevler düştüğünün farkındayız.

WBCSD’nin oluşturacağı ortak paylaşım platformundan hareketle, SKD Türkiye olarak biz de benzer bir uygulamayı hayata geçiriyoruz. Üyelerimizin COVID-19 salgını ile ilgili yaptığı başarılı uygulamaları, kuracağımız dijital platformda toplayarak oluşturacağımız sinerjinin değer yaratacağına inanıyoruz.

Ayrıca sizleri krize karşı ortak çalışmalar yürüttüğümüz WBCSD tarafından belirlenen 3 odak alanı hakkında bilgilendirmek isterim;
bu 3 odak alanları;

•    Hayati önem taşıyan tedarik zincirleri
Gıda sektörü başta olmak üzere, tedarik zincirlerinde kısa vadeli esneklik planlarının yapılması

•    Çalışan sağlığı, insan kaynakları yönetimi ve normale dönüş
Şirketler pandemi boyunca çalışanlarını sağlıklı ve güvenli tutmak istiyorlar, bu  nedenle COVID-19 salgını sonrasında normale dönüş aşamasının şirket dayanıklılığını artıracak şekilde planlanması

•    Uzun dönemli etkiler
COVID-19 krizinden sonra işin geleceği ve geleceğin işleri konusunda yapılabilecek çalışmalar ve şirketlerin gelecekte oluşabilecek yeni riskler konusunda hazırlıklı olması

Biz de SKD Türkiye olarak bu alanlarda üyelerimizi bilgilendirmek amacıyla web üzerinden sohbet toplantıları düzenleyeceğiz. İlki 30 Nisan 2020’da düzenlenecek bu sohbet toplantılarının ikincisi 7 Mayıs 2020, üçüncüsü de 14 Mayıs 2020 tarihlerinde gerçekleşecek.  Üyelerimizin üst düzey yöneticileri ve farklı bakış açılarından konukların katılımı ile hayata geçireceğimiz webinar serimizde başarılı uygulama örneklerine ve sizlerden gelecek sorulara da canlı olarak yanıt vermeyi hedefliyoruz.

Birleşmiş Milletler António Guterres’in açıkladığı gibi bu Corona virüsünün etkileri gün geçtikçe azalacak ve ekonomi yeniden toparlanacak. Ancak o güne kadar sorumlu ve birlikte hareket etmeliyiz. Tam da bu noktada sürdürülebilir kalkınma bir kere daha toplumların devamlılığı için ne kadar kritik bir nokta olduğunu bizlere gösteriyor.

Bilimle ve sağlıkla kalın

Saygılarımla,
Ebru Dildar Edin
SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkan