22 Nisan Dünya Günü, "Küresel ve ortak bir sürdürülebilirlik vizyonuna ihtiyacımız var."

Yayınlanma Tarihi: 22.04.2019

SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin, 22 Nisan Dünya Günü mesajında "Türkiye, 2017’de iklim değişikliği kaynaklı afetlerden 1,9 milyar dolar zarara uğradı. 2018’de, dünya genelinde aynı nedenle gerçekleşen afetlerin yalnızca dördünün ekonomiye bedeli 7 milyar dolar oldu. Bu maliyetin katlanarak artmasından önce harekete geçmek için yalnızca 12 yılımız bulunuyor. Küresel ve ortak bir sürdürülebilirlik vizyonuna ihtiyacımız var." dedi. 

İklim değişikliğinin etkileri her geçen gün daha fazla hissediliyor. Bu konudaki farkındalığı arttırmak ve herkesi harekete geçirmek için her 22 Nisan’da Dünya Günü’nü kutluyoruz. 

Aşırı kaynak kullanımı ve aşırı tüketim kültürü ekosistemleri tehdit ediyor. Yerküre; iklim değişikliği, biyoçeşitlilikte azalma, çölleşme, hava, su ve toprak kirliliği plastik atıklar, 10 milyara yaklaşan nüfus, tarımda kullanılan ilaç ve kimyasallar sebebiyle giderek tükeniyor.

Dünya Ekonomi Forumu (WEF) 2019 Küresel Riskler Raporu’na (The Global Risks Report 2019) göre, ilk 3 risk doğrudan iklim değişikliği kaynaklı riskler. Raporda paylaşılan etkisi en yüksek 10 riske bakıldığında, 10 riskin 6’sının doğrudan iklim değişikliği ile alakalı olduğu görülüyor. Raporla ilgili detaylı bilgi için tıklayınız

 

UNDP Türkiye kaynaklarına göre; 

  • Sera gazı emisyonu 1990’dan günümüze yüzde 50[1], okyanus asitlenmesi ise Sanayi Devrimi’nden bu yana yüzde 26[2].
  • Artan kuraklık ve çölleşme her yıl küresel ölçekte 12 milyon hektar toprağın kaybına neden oluyor[3].
  • Okyanusların her kilometre karesinde ortalama 13 bin parça plastik atık bulunuyor[4].
  • Bilinen 8 bin 300 hayvan ırkının yüzde 8’inin nesli tükendi, yüzde 22’si ise yok olma tehlikesiyle karşı karşıya[5]

11-15 Mart 2019’da gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Konferansı’nda 6. Küresel Çevre Görünümü Raporuaçıklandı. Rapora göre her yıl hava kirliliği nedeniyle 7 milyon, su kirliliğine bağlı sağlık sorunları sebebiyle 1,4 milyon insan hayatını kaybediyor. Çevre kirliliği nedeniyle küresel ekonominin uğradığı zarar ise yılda 5 trilyon dolara ulaşıyor. 

 

Dönemin Orman ve Şu İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, 2014’te başlatılan İklim Değişiminin Su Kaynaklarına Etkisi Projesikapsamında İklim Değişimi Raporu’nu hazırladı. Rapordaki tüm senaryolara göre, 2015-2100 arasında, artan nüfus, iklim değişikliği ve azalan su kaynakları nedeniyle Türkiye’de kişi başına kullanılabilir su miktarı ~1.100 m3/yıl düzeyine gerileyecek. Bu da Türkiye’nin su stresi altındaki ülkeler kategorisine girmesine neden olacak. 

Gezegenimizin, tüm canlılar için giderek daha sağlıksız bir yere dönüşmesine durdemek için, doğru çevre politikalarının kararlı ve güçlü bir şekilde uygulanması, düşük karbonlu ekonomilere geçilmesi, yerel yönetimlerde akıllı çevre stratejilerinin yaygınlaştırılması ve sanayinin de daha sürdürülebilir iş modellerini benimsemesi kaçınılmaz. Bunun için gerekli altyapıların sağlanarak dünya toplumlarının el ele vermesi önemli bir adım olabilir. 

Bu anlamda, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) olarak hedeflerimiz doğrultusunda, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarıyla ortaklaşa çalışmalar düzenliyor, çözüm için iş birlikleri geliştiriyor ve her fırsatta kamuoyuna çağrı yapıyoruz. 

 

SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin, 22 Nisan Dünya Günü için şunları söyledi,

“Türkiye, 2017’de iklim değişikliği kaynaklı afetlerden 1,9 milyar dolar zarara uğradı. 2018’de, dünya genelinde aynı nedenle gerçekleşen afetlerin yalnızca dördünün ekonomiye bedeli 7 milyar dolar oldu. Bu maliyetin katlanarak artmasından önce harekete geçmek için yalnızca 12 yılımız bulunuyor. Küresel ve ortak bir sürdürülebilirlik vizyonuna ihtiyacımız var. Dijitalleşmenin hız kazanmasıyla beraber her alanda büyük bir dönüşüm başladı. Bu süreçte; sistemsel bir değişim gerekiyor. Tüketicilerin, ekonomik unsurların, şehirlerin, mobilitenin, iklim ve enerjinin, gıda ve doğanın bütünsel bir bakış açısıyla ele alınması, buna bağlı olarak sürdürülebilirlik konusunun yeniden şekillendirilmesi öncelikli çalışmalar arasında olmalı. 22 Nisan Dünya Günü’nünde tüm bu konuları tekrar hatırlatmak istiyorum. SKD Türkiye olarak tüm faaliyetlerimizde bu yüzyılın en büyük tehdidi olan iklim değişikliğini gündemde tutmaya devam edeceğiz.”

 

Hala şansımız varken başarabiliriz!

Dünyadaki ekosistemlerin onarılması için yeryüzünün desteğimize ihtiyacı var. SKD Türkiye olarak, çalışmalarımızı Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH) ışığında belirlediğimiz 5 odak alanında sürdürüyoruz. 

 

İşte SKD Türkiye olarak umudumuzu arttıran bazı örnekler:

  • Fosil yakıt tüketimini önemli ölçüde azaltacak elektrikli araçların yaygınlaşması
  • Akıllı şehirlerin sayısının artması ve bu şehirlerde; yönetimden ulaşıma, aydınlatmadan su kullanımına dek her alanda yaşanan iyileştirilmeler
  • Yenilebilir ve temiz enerjinin bir trend olarak enerji sektöründeki gücünü artırması
  • Toplumda; karbon salımı, iklim değişikliği ve sürdürülebilirliğe ilişkin farkındalık oluşumu ve bu farkındalığın çocuklara kadar uzanması 

 

Yeni sürdürülebilirlik vizyonu için fırsat: Endüstri 4.0 ve dijitalleşme

Dijitalleşme ve Endüstri 4.0’ın daha iyi bir dünyaiçin iyi birer rehber ve araç olacağı açık. Daha iyi iş yapma biçimlerine ulaşmak için dönüşüm ve geniş kapsamlı işbirlikleri gerekiyor. Gelecekte robotik teknolojiler yaygınlaşacak. Birçok basit iş insansız yapılabilir hale gelecek. Bu durumu bugünden öngörerek, sosyal kalkınmayı önceliklerimiz arasına konumlandırmalı, mesleklerini robotlara devreden işgücüne, toplumsal konumlarını da dikkate alarak, yeni istihdam alanları ve iş modelleri geliştirmeliyiz. 

Bugün sürdürülebilirlik hedefiyle kurulan tekil ve proje bazlı işbirliklerinin yeterli olmadığı artık açıkça görülüyor. Dijitalleşme ve Endüstri 4.0 ile beraber yaşadığımız süreç, sürdürülebilirlik vizyonunu yeniden ele almak için tüm dünyaya çok iyi bir fırsat sunuyor. Odaklanacağımız alanı belirleyerek ve daha iyi bir dünya için nereden başlamamız gerektiğine karar vererek yola koyulmalıyız. Burada iş dünyasına öncü bir rol düşüyor. Büyük ve kurumsal yapıların önderliğinde, KOBİ’ler ve toplumun her kesimi bu dönüşüme destek olabilir.

Dünya daha yaşanabilir, daha temiz ve daha sürdürülebilir olduğunda, işimiz, özel hayatımız, ülkemiz ve geleceğimiz bundan doğru orantıda etkilenecek. 

SKD Türkiye olarak, odağımıza aldığımız SKH’ler ışığında, bu dönüşümün içinde yenilikçi çözümlerimizle yer almaya ve sürecin etkin şekilde bir parçası olmaya devam edeceğiz. Sürdürülebilir dünya hedefimize ulaşmak için ülkemiz ve küresel kamuoyunu iş birliğine davet ediyoruz. Bu alanda yapılacak çalışmaları ve girişimleri tüm gücümüzle desteklerken çözüm üretiminde iş dünyasının en önemli partneri olarak çalışmayı sürdüreceğiz.  

 

Dünya Günü nedir? 

San Fransisko’da 1969’da düzenlenen Ulusal UNESCO Dünya Konferansı’nda, aktivist John McConell, çevre kirliliğine dikkat çekmek gerektiğine dair öneride bulundu ve ardından büyük bir kamuoyu oluşturuldu. Viskonsin Senatörü Gaylord Nelson’un desteği ve Denis Hayes'in organizasyonuyla 22 Nisan 1970’de ilk kez Dünya Günü çeşitli etkinlikler ve konferanslar eşliğinde bir farkındalık günü olarak kutlandı. Söz konusu etkinliklere yaklaşık 20 milyon kişi katılırken aynı yıl, ABD’de ilk kez“Temiz Hava Yasası” ve “Temiz Su Yasaları” hazırlandı.